whip 1
f. (--ped, --ping) 1. (kamçı, kayış, baston v.b. ile) vurmak; kamçılamak; kırbaçlamak; (birinin kıçına) şaplak indirmek; dayak atmak. 2. out çıkarıvermek, birdenbire çıkarmak: He whipped out his knife. Birdenbire bıçağını çıkardı. 3. around/round/across/off/over çabucak/bir koşu gitmek: He´ll whip round to the grocer´s and get it. Bir koşu bakkala gidip alır. 4. around/round/across/over (rüzgâr) şiddetle esmek. 5. (sütün yüzünde toplanan kremayı, yumurtayı v.b.´ni) çırpmak. 6. tamamıyla mağlup etmek, bozguna uğratmak. 7. up (bir duyguyu) uyandırmak/kışkırtmak; kamçılamak. 8. up yapıvermek/yaratıvermek: She can whip up a cake in no time flat. Bir çırpıda bir kek yapabilir. 9. in girivermek. 10. out çabucak çıkmak, çıkıvermek. 11. back çabucak dönmek. 12. İng., k. dili aşırmak, yürütmek, çalmak.